Kategori arşivi: Son Dakika

Kalça Protezi Ameliyatı Nedir?

Kalça protezi ameliyatı bozulmuş olan kalça eklem yüzeyinin yapay bir yeni eklem yüzeyi ile değiştirilmesidir. Kıkırdak aşınması ile başlayan kalça eklem bozulması ilerleyen dönemlerde kalça ekleminde şiddetli ağrı ve eklem hareket kısıtlılığı yapar. Ameliyat dışı tedavilerden fayda görmeyen ya da ilerlemiş olgularda kalça protezi ameliyatı uygun bir seçenek olarak gözükmektedir.

Kalça protezi ameliyatı yarım veya total kalça protezi şeklinde olabilir. Kırık zemininde ve ileri yaş hastalarda yarım ya da parsiyel kalça protezi ameliyatı daha uygun bir seçenektir. Osteoartrit yani kireçlenme durumundan ise total kalça protezi ameliyatı daha uygun bir seçenektir.

Total kalça protezi ameliyatında kalça ekleminin hem uyluk kemiğinin üst ucu hem de yuvanın yüzeyi total olarak yeni yapay eklem takılır. Bu ameliyat çimentolu total kalça protezi ameliyatı veya çimentosuz total kalça protezi ameliyatı olarak iki teknikle de yapılabilir.

Genel olarak kalça eklemi kireçlenmesinde çimentosuz total kalça protezi sıklıkla kullanılmaktadır. Kalça protezi ameliyatında kullanılan bu yapay eklem protezinde farklı yüzey seçenekleri bulunmaktadır. Top ve soketten oluşan bu yapay eklemde metal, seramik veya polietilen dediğimiz farklı çeşit implantlar kullanılmaktadır. Bu malzemeler ve bunların teknik özellikler protezin ömrünü veya yıpranma süresine etkisi vardır. Kalça protezi ameliyatının başarısı veya uzun ömürlü olması birçok faktöre bağlıdır.

Muharrem İnce'den bildiriye imza atmayan CHP'ye eleştiri

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Kuzey Irak’taki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde çıkan çatışmada 12 askerin şehit olmasının ardından TBMM’deki 4 partinin (AKP, MHP, İYİ Parti ve Saadet-Gelecek) imzaladığı ortak bildiriye imza atmayan CHP’yi eleştirdi. 

İnce, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Teröre karşı ortak bildiriye imza atmazsan; Habur’da terörist karşılama töreni düzenleyenlerden, Öcalan’ın mektubundan medet umanlardan, Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkartanlardan, özerklik talep edenlerin ortaklarından ve ‘Sayın Öcalan’ diyenler tarafından eleştirilirsin” ifadelerini kullandı.

AK Parti’de istifa depremi

31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler öncesi AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı’nda istifa depremi meydana geldi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Süleyman Reyhan dışında tüm yönetim görevini bıraktı.

Genel Merkezin Süleyman Reyhan’a yönetimde revizyon yapması gerektiği ve yönetim kadrosunun güçlendirilmesi talebi üzerine istifa kararının oluştuğu öğrenildi. 

Süleyman Reyhan başkanlığında ilerleyen günlerde yeni bir yönetim kurulu oluşturulacak. 

Sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendiler

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen babaanne ve torunu hastaneye kaldırıldı.
Manisa’nın Alaşehir ilçesine bağlı Tepeköy Mahallesinde 2 katlı bir evin zemin katında oturan babaanne M.D. (69) ve akşam yanında kalan torunu A.D. (E-23) sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. Üst katta oturan M.D.’nin oğlu ve A.D.’nin babası Ö.D. (47) sabah işe gitmek üzere evden ayrılırken annesinin kendisine cevap vermemesi üzerine kapıyı açarak eve girdi. Annesi ve oğlunun baygın bir vaziyette hareketsiz yattıklarını fark eden Ö.D. durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Olay yerine gelen 112 ambulanslarıyla Alaşehir Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Babaanne ve torununun tedavisine devam edildiği öğrenilirken, yaşanan olayla ilgili jandarmanın soruşturmasının devam ettiği bildirildi.

CHP'li Yücel: Şehit varken Meclis'te mangal partisi yapanlar bize bildiri dayatamaz

CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “Utanç verici olan çözüm sürecinde karakollara ‘Terör örgütü PKK’yı görmezden gelin, müdahale etmeyin’ talimatı vermektir. Utanç verici olan, terör örgütünün elebaşısı Öcalan’ın mektubunu devletin ekranlarında okumaktır. Osman Öcalan’ı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi kanalı olan TRT’ye çıkarmaktır, utanç verici olan. Utanç verici olan teröristleri affetmek için Habur’da seyyar mahkeme kurmak, devletin hâkimlerini teröristlerin ayağına göndermektir. Sınırı koruyan Mehmetçiğe ‘çözüm süreci var’ deyip mermi bile vermemektir. Karakol baskınlarında Mehmetçiği mermisiz ve savunmasız bırakmaktır.  1999, 2000, 2001, 2002 yıllarında toplam 20 şehidimiz varken, 21 yılda binlerce evladımızın şehit olmasıdır, utanç verici olan. Mehmetçiği bile bile ölüme gönderen ellerden çıkmış bildirilere, bizim mürekkebimizin tek bir damlası bile düşmeyecek” dedi. Yücel, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katıldığı şehit cenazesinde yaşanan provokasyon ile ilgili olarak da “Genel Başkanımıza ve bizlere o saldırıyı yapanlar korkak ve karanlık güçlerin elinde maşa olmuş kullanışlı aparatlardır.  Bu ve benzeri provokasyonlar bizi doğru bildiğimizi yapmaktan ve söylemekten alıkoyamaz” değerlendirmesini yaptı.

CHP Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel; parti genel merkezinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında yapılan MYK toplantısının ardından, Genel Merkez’de basın toplantısı düzenledi. Yücel, özetle şu açıklamayı yaptı:

“İNSAN OLAN HERKESİN CANININ YANDIĞINDAN HİÇ ŞÜPHEMİZ YOK: Acımız büyük. 22-23 Aralık gecelerinde Pençe –Kilit Harekat operasyon bölgesinde 12 evladımızı şehit verdik. Piyade Teğmen Ramazan Günay, Piyade Uzman Çavuş Mehmet Serinkan, Piyade Uzman Onbaşı İsmail Yazıcı, Piyade Sözleşmeli Er Semih Yılmaz, Piyade Uzman Çavuş Abdulkadir İyem, Piyade Uzman Çavuş Ahmet Arslan, Piyade Sözleşmeli Er Emre Taşkın, Piyade Sözleşmeli Er Yasin Karaca, Piyade Sözleşmeli Er Çağatay Erenoğlu, Piyade Sözleşmeli Er Cebrail Dündar, Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak ve Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan. Her birinin ayrı bir hikayesi var, her birinin arkalarında bıraktıkları evlatları, gözü yaşlı anaları, babaları ve eşleri var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. İnsan olan herkesin canının yandığından hiç şüphemiz yok.

ARTIK CUMHURBAŞKANI’NIN ŞEHİTLERİMİZ ÜZERİNDEN AHKÂM KESMESİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK: Ancak biz CHP olarak, vatan savunmasında canlarını seve seve feda eden bu evlatlarımız için ‘canımız yanıyor’ sözünü söylemekten daha fazlasının yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Artık Cumhurbaşkanı’nın şehitlerimiz üzerinden ahkâm kesmesine tahammülümüz yok. Artık, ‘Aile Bakanlığı, şehidimizin Tokat’taki kerpiçten evini yenileyecekmiş’ gibi haberlere tahammülümüz yok. İçeriksiz kınama metinlerinin yer aldığı A4 kağıtlarına, altına atılmış samimiyetsiz imzalara tahammülümüzün kalmadı. Şehitlerimize Suudi Arabistan Kralı kadar kıymet vermeyenlerin, terör örgütleriyle yarışan hainliklerine tahammülümüzün kalmadığı bir noktadayız. Zenginlerin, ‘Fakirlerin şehadeti üzerinden siyaset yapmasına’ artık tahammülümüz kalmadı. Şehitlerimizin tabutlarının yanı başından, siyaset yankılanan mikrofonlara tahammülümüzün kalmadığı bir noktadayız.

YAKIN GEÇMİŞTE KANDİL’DEN AKP’YE TEŞEKKÜR EDİLİYORDU: 13 Ağustos 2012’de bir AKP Genel Başkan Yardımcısının ‘Birkaç Mehmet şehit oldu diye Meclis toplanmaz’ dediğini unutmadık.  Biz, emperyalizme karşı milli mücadele vermiş, Cumhuriyeti kurmuş bir partiyiz. AKP ise terör örgütleriyle müzakere masasına oturan partidir. Yakın geçmişte Kandil’den AKP’ye teşekkür ediliyordu. Şimdi kalkmış imzaladığınız kâğıt parçası üzerinden bize milliyetçilik taslıyorsunuz. Önce şu sorulara makul ve mantıklı cevap verin: Milli Savunma Bakanı Gazi Meclis’i neden bilgilendirmiyor? Ulusal yas ilan etmek için ne bekliyorsunuz? İdlip’te 36 evladımız şehit olurken, ‘Rusya’dan hesap soracağız’ dediniz; eliniz güçlü olsun istedik ve CHP olarak Gazi Meclis’ten çıkan ortak bildiriye imza atmıştık. Ne oldu? Putin’in kapısında dakikalarca bekletilmekten başka bir şey oldu da bizim mi haberimiz yok? 12 şehidimizin de 21 yıldır ülkemizin dört bir köşesine ateş düşmesinin sorumlusunun da ‘Bölücü örgütü bitirdik’ yalanıyla günü kurtarmaya çalışan AKP olduğunu biliyoruz. Bizim terörle ilgili hiçbir sorumuza yanıt vermeyen, sorumluluk almaktan kaçan ve sorumluluğu hep başkalarının üzerine atan bir iktidarla aynı A4 kâğıdının üzerinde buluşup ona meşruiyet kazandırmayacağız.

ANKARA’DA ŞEHİT CENAZESİ VARKEN MECLİS’TE MANGAL PARTİSİ YAPANLAR BİZE BİLDİRİ DAYATAMAZ: Bir grup trol, havuz medyası bizi linç edecek diye gerçekleri söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Ankara’da şehit cenazesi varken Meclis’te mangal partisi yapanlar bize bildiri dayatamaz. Şehit haberleri ile yüreğimiz dağlanırken TRT’de müzik yayınlayanlar bize bildiri dayatamaz. Bu milletin evlatları vatan savunmasındayken hiçbir şey yokmuş gibi davrananlar bize milliyetçilik taslayamaz. AKP ‘Milli Yas’ ilan edemiyor, ama aslında milletimiz kendi yasını ilan etti. Çünkü 12 eve düşen ateş, 85 milyonu yakıp kavurdu ve kahretti. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in talimatı ile CHP’li belediyelerde de üç gün süreyle kutlama, konser kültür ve sanat etkinlikleri gibi organizasyonlar gelen şehit haberleri sonrasında ertelendi.

BİR AVUÇ KENDİNİ BİLMEZİN ÇIKARDIĞI PROVOKASYON…: Dün, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’le birlikte, Manisa’daki şehidimiz Piyade Sözleşmeli Er Enes Budak’ın naaşını Akhisar Hava İndirme Komutanlığı’nda karşılayarak, Manisa Saruhan Bey Camii’nde son yolculuğuna uğurladık. Şehit cenazesinde, şehidimizin aziz hatırasına saygısı olmayan bir avuç kendini bilmezin çıkardığı provokasyonun amacının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu provokasyona Manisa’dan katılanların parti aidiyetleri dikkat çekiyor. Hepsi tek tek tespit ediliyor. Şehidimizin ailesi ve yakınları provokasyona izin vermedi. Onlar Genel Başkanımızın arayarak yapılanlardan büyük üzüntü duyduklarını ilettiler. Genel Başkanımıza ve bizlere o saldırıyı yapanlar korkak ve karanlık güçlerin elinde maşa olmuş kullanışlı aparatlardır.  Bu ve benzeri provokasyonlar bizi doğru bildiğimizi yapmaktan ve söylemekten alıkoyamaz.

ÖNCE SAVUNMA BAKANINIZA, 24 SAATTE 12 EVLADIMIZI NEDEN ŞEHİT VERDİK, ONUN HESABINI SOR: Kolay siyasete alışan ve CHP’den yükselen itiraz karşısında ne yapacağını şaşıran Ömer Çelik, aklınca bizi eleştirmiş. CHP’nin, terör karşısında kendi bildirisini yayınlamasından rahatsız olmuş. ‘Ortak bildiriye imza atmaması utanç vericidir’ demiş. Sayın Ömer Çelik, sana sesleniyorum. Sen önce Savunma Bakanınıza, 24 saatte 12 evladımızı neden şehit verdik, onun bir hesabını sor bakalım. Sonra Bakanınıza; Mehmetçiğimiz sınırda canını dişine takmış teröristlerle çatışıp şehit olurken, şimdiye kadar yayınlanan bildirilerden, atılan imzalardan sonra ne yapıldı, kaç evladımız şehit düştü; onu sor.

MEHMETÇİĞİ BİLE BİLE ÖLÜME GÖNDEREN ELLERDEN ÇIKMIŞ BİLDİRİLERE, BİZİM MÜREKKEBİMİZİN TEK BİR DAMLASI BİLE DÜŞMEYECEK: Utanç verici olan nedir biliyor musun Ömer Çelik. Çözüm sürecinde karakollara ‘Terör örgütü PKK’yı görmezden gelin, müdahale etmeyin’ talimatı vermektir. Utanç verici olan; alçak terör örgütü PKK’yı muhatap alıp Oslo’da masaya oturmaktır. Sonrasında da ‘Biz görüşmedik devlet görüştü’ demek yüzsüzlüktür, pişkinliktir, utanmazlıktır. Utanç verici olan; terör örgütünün elebaşısı Öcalan’ın mektubunu devletin ekranlarında okumaktır. Osman Öcalan’ı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi kanalı olan TRT’ye çıkarmaktır, utanç verici olan. Utanç verici olan teröristleri affetmek için Habur’da seyyar mahkeme kurmak, devletin hâkimlerini teröristlerin ayağına göndermektir. Sınırı koruyan Mehmetçiğe ‘çözüm süreci var’ deyip mermi bile vermemektir. Karakol baskınlarında Mehmetçiği mermisiz ve savunmasız bırakmaktır.  1999, 2000, 2001, 2002 yıllarında toplam 20 şehidimiz varken, 21 yılda binlerce evladımızın şehit olmasıdır, utanç verici olan. Mehmetçiği bile bile ölüme gönderen ellerden çıkmış bildirilere, bizim mürekkebimizin tek bir damlası bile düşmeyecek.

Ülkemizde terör uzun yıllardır en temel sorunlardan biri. Terörle mücadele, siyasi ve askerî açıdan bütünlüklü bir politika, istikrar, açıklık ve hassasiyet gerektirir. AKP iktidarının terörle mücadele politikalarına baktığımızda ise gördüğümüz; sürece göre şekillenen, istikrarı olmayan, kapalı kapılar ardında yürütülen sözde bir mücadele. Milletleri tasada ve kıvançta birleştiren milli ve ortak değerlerimiz ve hassasiyetlerimiz, AKP tarafından her zaman günü birlik siyasetin malzemesi haline getiriliyor. Oysa terör, günübirlik siyasetin malzemesi yapılmayacak kadar önemli, iktidar hırsına kurban edilmeyecek kadar hassas bir konudur. Çünkü söz konusu olan vatandır, söz konusu olan Mehmetçiktir.

TERÖRİSTLERİ BİLE SEÇİM MALZEMESİ OLARAK KULLANAN BİR PARTİ İLE AYNI TARAFTA OLAMAYIZ: Biz hiçbir siyasi partinin istikbalini bu memleketin sınır güvenliğinden, bu memleketin terörle mücadelesindeki başarısından daha üstün görmüyoruz. Bu nedenle de terörle mücadeleyi tutarlı bir siyasi çizgide götürmeyen, teröristleri bile seçim malzemesi olarak kullanan bir parti ile aynı tarafta olamayız.

Bu ülkede millet iradesinin tecelli ettiği yüce meclisi, operasyonlarla ilgili bilgilendirmekten imtina edenlerin, terörle mücadeledeki samimiyetlerine inanmıyoruz. Millî Savunma Bakanlığı’nın sayfasında, ‘başarıyla tamamlandı’ yazan Pençe Operasyonlarında neden bu kadar çok şehit verdiğimizi öğrenmek istiyoruz. Bu ülkede terörü ve başta alçak, hain, bölücü terör örgütü PKK olmak üzere tüm terör örgütlerini lanetliyoruz.”

“SİYASET ÜRETMEYE ÇALIŞANLAR YA DA BAZI ŞEYLERİN ÜZERİNİ ÖRTMEYE ÇALIŞANLAR KENDİLERİDİR”

Deniz Yücel, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Meclis’te beş siyasi parti grubunun imzaladığı bildiriye CHP Grubu’nun imza atmaması ile ilgili soru üzerine Yücel, şunları söyledi:

“Şu metin, ortak metin, siyasi partilerin imzaladığı metin; terörü ve terör saldırılarını kınıyor. Bizim metnimiz, terörü ve terör saldırılarını lanetliyor. Bu metin, başsağlığı diliyor ve ‘terör ve şiddetin hiçbir zaman hedefine ve amacına ulaşmayacağını ifade ediyor. Bizim metnimizde diyoruz ki, Bizim Mehmetçiğimiz neden şehit düştü. Biz bu konuda, TBMM’de Milli Savunma Bakanı’nın Gazi Meclis’e gelerek; milletvekillerini ve Genel Kurul’u bilgilendirmesini istiyoruz. Bu metinler, bu bilgilendirmeler yapıldıktan sonra; siyasi partiler aydınlatıldıktan sonra 12 Mehmetçiğimizin iki günde şehit düşmesinde sorumluluğu olanlar var mı, bir ihmal var mı, alınması gereken önlemlerin hepsi alındı mı; konuşulup, tartışıldıktan sonra imzalanması gereken metinler. Bu metinler, kaptıkaçtı bir şeklide, gelin ortak metin hazırlayalım, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne yapılan saldırılar amacına ulaşamayacaktır’ diyerek; samimiyetsiz, şehitlerimizi ve terörle mücadeleyi hafife alarak lalettayin bir metin kaleme alarak hazırlanacak ve açıklanacak metinler değildir.

Biz CHP olarak bu soruların cevaplarını istedik. Milli Savunma Bakanı’nın bu soruların cevaplarını vermesini ve Meclis’i aydınlatmasını istedik. Ondan sonra eğer gerekirse, ortak bir metnin hazırlanıp imzalanabileceğini ve kamuoyuyla paylaşılabileceğini ifade ettik.

CHP’nin bu olayın en ince detaylarını sorgulamakta, araştırmakta siyaset yapılıyor gibi yorumlanması doğru değildir. Aksine böyle geçiştiren ortak açıklamalarla bazı sorumluların ve sorumlulukların üzerini örtemeye çalıştıklarını biz çok iyi biliyoruz.

Dünyada asker millet olan çok az toplum vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yaşayan Türk milleti, bizim vatandaşlarımız, bizim toplumumuz; asker bir millettir. Her evden asker çıkar. Biz askerlerimizi ellerine kına yakarak askere göndeririz. Bu soruları sormak; bu olayın perde arkasındaki sorumluları ya da ihmaller zincirini araştırmak, soruşturmaz görevimizdir. Biz burada görevimizi yapıyoruz. Siyaset üretmeye çalışanlar ya da bazı şeylerin üzerini örtmeye çalışanlar kendileridir.”

Manisa FK-Şanlıurfaspor maçının ardından

1 berabere kaldı. Maçın ardından her iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Manisa Futbol Kulübü, Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında konuk ettiği Şanlıurfaspor ile 1-1 berabere kaldı. Müsabakanın ardından her iki takımın teknik direktörleri düzenlenen basın toplantısında konuştu. Çok iyi mücadele ettikleri ama kazanamadıkları bir maç daha oynadıklarını belirten Manisa Futbol Kulübü Teknik Direktörü Osman Özköylü, “Oyunun daha ilk 5 dakikasında 2-0 öne geçebilecekken bu kadar çok pozisyona girip bu kadar gol kaçırmak, maçın böyle bitmesi sahada oynanan emeğin, mücadelenin karşılığı değildi. Gol pozisyonlarındaki beceriksizliğimiz, final paslarındaki şanssızlığımız ve hatalarımız çok farklı kazanabileceğimiz maçı berabere bitirmemize neden oldu. Elimizden geleni yapıyoruz. Oyuncular da yapıyor. Oyun olarak rakiplerimizden çok üstünüz, haftalardır böyleyiz ama bunu sonuca yansıtamıyoruz. 3-4 haftadır oyuncu eksiklerimiz var. Alternatif sayımız da az. Geçtiğimiz haftalarda oynadığımız Bolu, Adana ve Eyüp maçlarında harika bir oyun sergilemiştik fakat değerlendiremediğimiz pozisyonlar yüzünden puan kayıpları yaşadık. Bu da insanı çok üzüyor. Şu anda ekstradan 7-8 puanımız olması gerekiyordu. Basit gol yiyoruz. En son Adana maçında da aynı golü yedik. Enteresan maçlar oynuyoruz. Harcadığımız emeğin karşılığını alamamak bizi çok üzüyor. Sahada her şeyi doğru yapan, antrenmanlarda çalıştığımız pozisyonları bire bir gerçekleştiren takımımız ne hikmetse o topu, o kalenin içine sokmakta sorun yaşıyor. Söyleyecek artık bir şeyim yok. Rakiplere karşı ezici üstünlüğümüz var ama bir türlü sonuç olmuyor. İlk yarıyı bugünkü maçla tamamladık. İkinci yarı takıma katmaya düşündüğümüz oyuncular olacak. Bunları planlıyoruz. İkinci yarı inşallah böyle olmayacak. Bu şansızlıkları kıracağız. İkinci yarı bizim için çok önemli başarılara sahne olacak. Benim takımım o coşkuyu o umudu sahada veriyor. Eksik oyuncularımızın takıma katılması ve yeni transferlerle beraber çok daha güçlü bir takım olacağız. İkinci yarı kimsenin beklemediği yerlerde bu ligi bitireceğiz. Rakip takımı da tebrik ediyor, başarılar diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Şanlıurfaspor cephesi
Sözlerine şehitleri anarak başlayan Şanlıurfaspor Teknik Direktörü İrfan Buz ise, “Bugünlerde futbolu konuşmak kolay değil. Şehit evlatlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve ülkemize baş sağlığı diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor. O yüzden futbolu konuşmak bizim için kolay olmuyor. Maça dönecek olursak bizim açımızdan çok önemli bir maçtı. Manisa için de çok önemliydi. Biz ateş hattından çıkmak istiyorduk. Maçtan 1-1 berabere ayrıldık. 3. dakikada penaltı pozisyonu ile geriye düştük. Bizim durumumuzda olan bir takım için buradan geri dönmek kolay olmuyor. Maçta duran toptan güzel bir gol bulduk. Sonlara doğru çok net pozisyonlarımız vardı, maçı da kazanabilirdik. Yine de bu 1 puan bizim için deplasmanda kötü değil. Gönül isterdi 3 puan almak ama yeni yılda transferlerimizi yapıp Şanlurfasporumuzu çok daha farklı yerlere getirmek istiyoruz. Artık önümüze bakacağız. Manisa FK’ya da başarılar diliyorum. Dileğimiz önümüzdeki yıl güzel bir futbol ortamı olsun ve futbol konuşulsun” dedi.

Eskişehirspor aradığı stoperi buldu

Haber: Buğrahan Doğangil

Bölgesel Amatör Lig 2023 – 2024 sezonuna mutlak “şampiyonluk” parolası ile hazırlanan Eskişehirspor transfer çalışmalarını sürdürüyor. Temsilcimiz Eskişehirspor şampiyonluğa oynayacak bir takım yaratmak için tüm imkanları zorlayarak kadrosuna kaliteli oyuncular katmaya çalışıyor. Eskişehirspor son olarak stoper mevkiinden Arda Okumuş’un takımdan ayrılmasıyla o bölge için transfer girişimlerini sıklaştırmış ve stoper transferine yoğunlaşmıştı. Siyah kırmızılı temsilcimiz aradığı stoperi buldu.

Eskişehirspor son olarak Sivas 4 Eylül Futbol A.Ş.’de forma giyen 31 yaşındaki tecrübeli stoper Kaan Dorak ile söz kesti. Eskişehirspor Vali Hanefi Demirkol tesislerine gelen ve imzayı atan Kaan Dorak gelecek sezonda Eskişehirspor forması giyecek.

Tecrübeli stoper Kaan Dorak futbola 2003 yılında, Pendik Doğanspor altyapısında başladı. 1992 doğumlu futbolcunun kariyerinde birçok profesyonel kulüp yer alıyor. 2010 yılında Kartalspor ile profesyonel olan Kaan Dorak, Kartalspor sonrasında; Araklıspor, Körfez SK, Eyüpspor, Tarsus İdman Yurdu, Beylerbeyi SK, Kızılcabölükspor, Serik Belediyespor, 1970 Ağrıspor, Çarşambaspor, Isparta 32 Spor, Edirnespor ve son olarak Sivas 4 Eylül Futbol’da forma giydi.

Kariyerine Eskişehirspor formasıyla BAL’da devam edecek yıldız stoperin takımın şampiyonluk hedeflerine büyük katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Kaynak: https://www.eskisehirhaber26.com/eskisehirspor-aradigi-stoperi-buldu

Bisiklet hırsızı güvenlik kameralarına yakalandı

Olay, Fatih Mahallesi Dipçin Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, kimliği belirlenemeyen bir şahıs, sokakta bulunan bir apartmana girdi.

Merdiven boşluğunda park halinde bulunan bisikleti alarak apartmandan çıkan şüpheli, hızla uzaklaştı. Hırsızlık anları, apartmanda bulunan güvenlik kameraları ile saniye saniye kaydedildi.

Yüzünü gizleme gereği duymadan hırsızlık yapan şahsın yakalanması için polis ekiplerince çalışma başlatıldığı öğrenildi.
Kaynak: https://www.eskisehirhaber26.com/bisiklet-hirsizi-guvenlik-kameralarina-yakalandi

Emir Can İğrek Kulalı hayranlarıyla buluştu

Kula Belediyesi tarafından bu yıl 3. kez düzenlenen Beşibiryerde Turizm ve Sanat Festivali’nin ikinci gününde ünlü şarkıcı Emir Can İğrek sahne aldı.
Kula Belediyesi tarafından bu yıl 3. kez düzenlenen ve dün Mustafa Yıldızdoğan konseri ile başlayan Beşibiryerde Turizm ve Sanat Festivali’nin ikinci gününde uzun yıllardır müzik dünyasının içinde olan ve eserleriyle milyonlarca hayranın kalbinde taht kuran Emir Can İğrek sahne aldı. Binlerce hayranıyla buluşan ve seslendirdiği eserlerle hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatan ünlü şarkıcı Emir Can İğrek, yaklaşık 1 buçuk saat sahnede kaldı. Yaklaşık 15 gün önce 12 şarkılık “Parti İptal” isimli albümünü dinleyicilerle buluşturan ünlü şarkıcı Emir Can İğrek, albümde yer alan şarkıları da birer birer seslendirdi. Alanı dolduran binlerce vatandaş da İğrek’in şarkılarına eşlik etti.
Konser arasında sahneye çıkan Kula Kaymakamı Ömer Ahmet Özdemir ve Belediye Başkanı Hüseyin Tosun, ünlü şarkıcı ve ekibine hediyeler takdim etti.

Kaynak: https://www.manisadagundem.com/magazin/emir-can-igrek-kulali-hayranlariyla-bulustu-h47384.html

Hasan Polatkan’ın Eskişehir’e hizmetleri hala unutulmadı

Eskişehirli siyasetçi Hasan Polatkan, 27 Mayıs 1960 yılında gerçekleşen askeri darbede beraberindeki dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu ile birlikte halkın düzenini bozmaya teşebbüsten yargılandılar. Yargılama sonucunda ise aralarında Hasan Polatkan’ın da bulunduğu kişiler idam cezasına mahkum edildi. Aslen Kırım Tatarı olan Polatkan, 16 Eylül 1961 yılında idama çarptırılması sonucu hayatını kaybetti. Eskişehir’de halen caddelerde, okullarda ve parklarda ismi yaşatılan Hasan Polatkan’ın şehir için birçok gelişmeye adım attığını söyleyen Eskişehirli vatandaşlar, 46 yaşında vefat eden siyasetçiyi unutamadıklarını ifade ettiler.

“Hasan Polatkan Eskişehir’e çok şey yaptı”

İlhami Hoca isimli Eskişehir’de yaşayan 78 yaşındaki vatandaş, Hasan Polatkan’ın eğitimine devam ederek devlet adamı olduğunu ve Eskişehir’e birçok hizmet yaptığını belirtti. Dönemin askeri yönetiminin Polatkan ile birlikte aynı düşüncede olanların önünü kesmeye çalıştıklarını dile getiren Hoca, “Hasan Polatkan, Demokrat Parti zamanında milletvekili olarak fakirlikten yetişen, okuyan bir insan. Kendisi çok hizmet yaptı. Ama zamanın askerleri öyle görmedi. Zamanın muhalefet partileri öyle görmedi. Onları alaşağı etmeye uğraştılar. Hasan Polatkan Eskişehir’e çok şey yaptı. Bizim köyümüzde su 40 metre alttan çıkıyordu. Ben en fazla onu biliyorum. İple kuyudan çekiyorduk. Hasan Polatkan, Kemal Zeytinoğlu köyümüze gelerek tespit ettiler. O zaman 15 metreden suyu çıkarttılar. Sivrihisar Yaverören köyüne bu su gelecek dediler. Hasan Polatkan’ın ailesi burada yaşıyor. Ailesi zengindi, kendisi fakirlikten yetişen biriydi. Kendi çabasıyla çalışan bir milletvekili, bir bakan olarak memleketimize hayırlı hizmetler yaptılar. Eskişehir halkı tatar olduğu için çevresi de kendi de tatar. Hanımı da yabancı değil. Eskişehir’de hizmetleri fazla. Bizim çiftçimizin kalkınması onlar sayesinde oldu. Hayvancılıkta motorin devrine geçirdiler. Allah rahmet eylesin. Allah çocuklarına yardım etsin. Huzur içinde yatsın” diye konuştu.

“Bize göre demokrasiyi onlar getirdi”

Hasan Polatkan’ın idam edileceği zaman sevinenlerin olduğunu ifade eden İsmail Hakkı Köksal isimli vatandaş, söz konusu döneme ait hatıraları paylaştı. Polatkan’ın Kemal Zeytinlioğlu ile beraber Eskişehir’e çok hizmet ettiklerine dikkat çeken Köksal, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir zaman sonra Mamure mahallesinde cami tamiratı için İstanbul’a varıldığı zaman Polatkan’ın hanımı, “geçmiş olsun, baş sağlığı dilemeye gelmediler” diye şikayet etmiş. Ben buralarda çok gezdim, kara perdeliydi ama şurası diye tespit edemedim. Atalar Caddesi’nde evi vardı. Eskişehir’de o zamanlar asfalt yoktu. Anında asfalt geldi. Kemal Zeytinoğlu ile Eskişehir’e çok hizmet verdiler. İhtilalden biraz evvel Mahmudiye’ye hastane yapıldığı zaman benim abim vardı. Abim, ‘Polatkan’ın bir sefer nasip olsa’ demedi dedi. O sene ihtilal oldu içimizi yaktı gitti. Hala içimizden çıkmıyor. O devirde at arabasıyla Çifteler’de pazara gidiyordum. Anons yapılıyordu. Hava, kara, deniz kuvvetleri iktidarı ele aldılar diye. Meğer konuşan rahmetli Alpaslan Türkeş imiş. Karşı çıkanda oldu. Ben onu yakından görmedim. Ama abimler onu iyi bilir. Rahmetle anıyoruz. Bize göre demokrasiyi onlar getirdi.”

“Onun gibi insanlar yetişin, özellikle gençler memlekete hizmet etsinler”

“Her şeyden önce Allah rahmet eylesin” diyerek Hasan Polatkan’ı yâd eden Saffet Maden ise Hasan Polatkan ve arkadaşlarının o dönemin şartlarında yapılabilecek olan atılımları yaptıklarına değindi. Hasan Polatkan’ın bir demokrasi şehidi olduğuna inandığını savunan Maden şunları ifade etti:

“Hem Eskişehirli hem memleketimize hizmet etmiş. Geçmişini merak ettiğim için biraz inceledim. Hakikaten Eskişehir için de Türkiye için de çok büyük değer. Bu tür olaylar hepimizi üzüyor. Onun gibi insanlar yetişin, özellikle gençler memlekete hizmet etsinler. Dedem de 1950’li yıllarda onunla tanışmış. Kendisinden çok iyi bahsedelerdi. O günün şartlarında yapabileceklerini yapan insanlardı . Türkiye’ye farklı bir şeyler getirmeye çalışmışlar. Ama müsaade edilmemiş veya fırsatlar verilmemiş. Zor bir coğrafyadayız. İnşallah ülkemiz için hayırlısı olur. Hasan Polatkan demokrasi şehidi, bu bir gerçek. Memleket için asıldı. Yoksa Hasan Polatkan’ın veya diğerlerinin ağır bir suçu olduğunu zannetmiyorum.”
Kaynak: https://www.eskisehirhaber26.com/hasan-polatkanin-eskisehire-hizmetleri-hala-unutulmadi