Teknik Yönetici Ersun Yanal’ın son Fenerbahçe periyodunda sarı-lacivertli formayı yalnızca 7 kez giyen Adil Rami, bir Youtube kanalında Türk futbolu ile ilgili çok ses getirecek tezlerde bulunmuştu.”alpaynafi” isimli toplumsal medya hesabının çevirisini yaptığı röportajda Adil Rami, kendisinin alacağı primden Ersun Yanal’ın hisse alamayacağı için forma bahtı bulamadığını sav etti.
Rami’nin argümanlarına karşı sessizliğini Twitter’dan yaptığı paylaşımlarla bozan Yanal, şunları söyledi:
Adil Rami’nin bir menajerle yaptığı görüşmeyi “Tanık olmuş gibi” anlatması ve birtakım medya kuruluşlarının da bunu “gerçek” kabul ederek kullanması, ne yazık ki Türk futbolu ve spor gazeteciliğinde geldiğimiz noktanın kısa özeti.
“DOĞRUNUN KALESİ YIKILMAZ
İşini gerçek manada yapan tüm spor gazetecisi işçilerini bir yana bırakarak haykırıyorum. Doğrunun kalesi yıkılmaz, sakın unutmayın…
Adil Rami başta olmak üzere, bu açıklamaların gerçeklikle uzaktan yakından ilgisi var mı diye araştırma zahmetine bile katlanmayan herkese karşı Türk teknik yöneticiler ismine yasal haklarımı sonuna kadar arayacağım.
Umarım, bizi temsil eden kurumlar da kabuğundan çıkarak seslerini çıkarır ve yanımızda yer alır.
ADİL RAMİ NE DEMİŞTİ?
Adil Rami’nin açıklamalarında şu savlarda bulunmuştu :
“Beni oynatmak istemiyordu. Forma bekliyordum. O periyot 1-2 defans oyuncusu sakatlandı. Rotasyonda üçüncü stoper bendim. Bir müddet sonra grupta sağlam savunma oyuncusu kalmadı. ‘Oynayacağım artık’ dedim kendime ancak bu sefer de orta alandan oyuncuları geriye çekti. Kendime, ‘Bir dakika, bir dakika’ dedim! Neden bu türlü olduğunu ve neler döndüğünü çözmeye karar verdim. İdmanlara devam ederken bir yanda da durumu anlamaya çalışıyordum.
“KAZANIYORUZ, NİÇİN DEFANS OYUNCUSU ALIYORSUN?”
Bir maçta ekibin bir numaralı stoper benimle birlikte yedek kulübesindeydi. Neden? Zira taraftar, onu o kadar çok ıslıklamıştı ki ve de kendisi de o kadar b..tan oynamıştı ve birinci 11’den kesildi. O maçta 3-0, 3-1 ya da 4-1 öndeydik. 80. dakikaya yanlışsız o stoperi oyuna aldı. Kazanıyoruz, niçin defans oyuncusu alıyorsun ki oyuna, değil mi?
“BENİ BİR TÜRK BİR MENAJER ARADI”
“Bu durumu düşünmeye devam ettim. Sonrasında da beni bir Türk menajer aradı ve Çin Ligi’nden uygun bir teklif getirdiğini söyledi. O menajer bana daha sonra ‘Fenerbahçe’de neden oynayamazsın biliyor musun?’ dedi. ‘Neden’ diye sordum. “Çünkü menajerin kız kardeşin, yani yabancı birisi, Türk bir menajerler çalışmasın’ diye yanıt verdi bana.
“PRİM, TEKNİK YÖNETİCİ İLE PAYLAŞILIYOR”
‘Neden’ diye sordum zira bu üzere işlerinden almıyorum. Bana kontratımda makul sayıda maça çıkmam halinde 200, 300 ve 500 bin Euro üzere primler olup olmadığını sordu ve ben de hakikat olduğunu söyledim. ‘İşte bu yüzden oynamayacaksın’ dedi. ‘Ne alaka’ diye sorduğumda ise teknik yöneticisi tanıyan Türk bir menajer ile çalıştığın vakit bu primin teknik yönetici ile paylaşıldığını ve antrenörün de bu sebeple seni oynatmak zorunda kaldığını söyledi.”
