Son Dakika

ÇEDES’e karşı ortak mücadele çağrısı: Okullar dini etkinlik mekanı olamaz

5 Mins read

İşte Evrensel Gazetesi’nde yayınlanan o yazı dizisi:

Karma eğitimin hedef alındığı, din dersleri sayısının artırıldığı ve müfredata yönelik gerici müdahaleler sürüyor. Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum” (ÇEDES) projesiyle okullara “manevi rehber” adı altında imam, vaiz ve Kur’an kursu öğrencisi görevlendiriyor. ÇEDES projesine karşı çıkan laik ve bilimsel eğitimi savunanlar, 16 Eylül’de İzmir’de yapılacak mitingde buluşacak. ÇEDES projesi için pilot il seçilen İzmir’den dosyamıza konuk olan eğitimciler, veliler ve uzmanlar kararlı: “ÇEDES projesi iptal edilmeli.”

Türkiye’de uzun süredir laik ve bilimsel eğitime yönelik saldırılar artıyor. Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) eğitim alanında tarikat ve cemaatlerle imzaladığı protokoller ve müfredata yönelik gerici müdahalelerle eğitim dini kurallar ve referanslara göre biçimlendirilmeye çalışılıyor.

Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Diyanet İşler Başkanlığı tarafından hazırlanan “Çevreme duyarlıyım, değerlerime sahip çıkıyorum” (ÇEDES) projesi ile okullara manevi rehber adı altında çocuklara “değerler eğitimi” vermesi için imam, vaiz, Kur’an kursu öğrencisi görevlendirilecek. ÇEDES projesi için pilot il seçilen İzmir’de eğitimciler, okullara imam görevlendirilmesine izin vermeyeceklerini belirterek “Eğitim kurumları dini içerikli proje ve etkinliklerin mekanı haline getirilemez” dedi. Hukukçular ise Anayasa’ya ve çocuk haklarına aykırı olan projeye katlımın zorunlu tutulamayacağına dikkat çekti. Dosyamızın ilk gününde söz eğitim emekçilerinde ve hukukçularda… 

‘AYRIMCI UYGULAMAYA SON VERİLMELİ’ 

Çocukların ÇEDES ve benzeri projelerle iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerinin parçası haline getirilmesine karşı çıktıklarını Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal “Uygulamayla öğrenciler inançları ve kimlikleri nedeniyle ötekileştirilecek. Bu kabul edilemez. Okullarımız, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken, hiçbir öğrencinin inancı ya da düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı kurumlar olmalıdır. Eğitim kurumları dinci etkinliklerin mekanı haline getirilemez. ÇEDES başta olmak üzere okullarda ayrımcı uygulamalara son verilmeli” dedi. Vardal, ÇEDES projesinin iptal edilmesi, laik ve bilimsel bir eğitim için tüm eğitim emekçilerini, öğrencileri ve velileri 16 Eylül’de İzmir’de yapacakları mitinge katılmaya çağırdı.

‘BU PROTOKOL REDDEDİLMELİ’

İktidarın dayattığı bu tür projelere çocukların geleceği için karşı çıkılması gerektiğini dile getiren Eğitim-İş Sendikası İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, “Eğitim faaliyeti yasal çerçevede yürütülmeli. Okul idarecileri de bu faaliyeti baltalayacak olan bu protokolleri reddetmeli” çağrısını yaptı. Eğitim emekçilerine, öğrenci ve velilere de seslenen Yıldırım, “Okullarımızı laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyeceğiz” dedi. Yıldırım, velilerin eğitim adı altında manen ve fiziken çocuğunu güvencede hissetmeyeceği hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda olmadığını hatırlattı. 

‘ÇEDES DİNCİ KUŞATMANIN BİR PARÇASI’

ÇAĞDAŞ Eğitim ve Köy Enstitüsü Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Kaya: Başta eğitim olmak üzere yaşamın her alanı siyasal İslamcıların ablukası altında. ÇEDES projesi de bu kuşatmanın bir parçası. Okullara manevi danışmanlık adı altında imam ve vaizler atanmıştır. İmamın yeri camidir, bunlar eğitimci değildir. Okullarda öğretmen açığı varken, atanamayan öğretmenlere rağmen imam ve vaiz atanıyor. Dernek olarak ÇEDES projesini kabul etmiyoruz. Laik ve bilimsel eğitimin düşmanı olan ÇEDES protokolü iptal edilmeli. Laik eğitim, yaşam ve eşit yurttaşlık için 16 Eylül günü Gündoğdu Meydanı’nda buluşacağız.

AV. KALE: ÇEŞİTLİLİK YOK SAYILIYOR

İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Zerrin Şenyıl Kale, Diyanet İşleri Başkanlığının bu protokolle açıkça kamusal eğitim alanına girdiğine dikkat çekti. Projeyle tek din, tek mezhep anlayışının okullara yerleştirileceği ve eğitim alanı ile inanç alanının iç içe geçmesinin yaratacağı sorunlara işaret eden Kale “Toplumun inançlar ve kimlikler bakımından çokluğu ve çeşitliliği yok sayılacak” uyarısını yaptı. Çocuklara hangi değerlerin öğretileceğini pedagojik formasyon eğitimi almış öğretmenlerin vermesi gerektiğini dile getiren Kale, “ÇEDES, kız çocuklarına toplumsal cinsiyet kalıplarını aktararak benimsemelerini isteyecek bir proje olacak. Bu açıdan kız çocuklarının eğitim yaşamından uzaklaşmasına neden olacaktır” tehlikesine dikkat çekti. Öte yandan projeye yönelik belirsizliklerin son derece yoğun olduğunu belirten Kale “Proje, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinde yer alan ‘ayrımcılık yasağına’ aykırılık oluşturuyor. Ve bu yasak sözleşmenin bütün uygulamaları açısından temel önem taşıyor” diye konuştu.  

‘ÇOCUK HAKLARINA AYKIRI’ 

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bütün maddelerinin istisnasız tüm çocuklar için geçerli olduğunun altını çizen Kale, “Çocuğun ayrımcılıktan korunması ve haklarının savunulması devletin yükümlülüğüdür” hatırlatmasını yaptı. Projenin ‘din ve vicdan hürriyeti’ni ihlal eder nitelikte olduğunu vurgulayan Kale, “Devletin temel düzeni kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamaz. Proje bu haliyle Anayasa’nın başlangıç kısmında yer alan laiklik ilkesini zedeler” dedi.  

‘MEB’İN YETKİSİ GASBEDİLİYOR’

430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun (Öğretim Birliği Yasası) ülkedeki bütün eğitim kurumlarının MEB’e bağlanmasını öngördüğünü ve çok başlılığın ortadan kaldırılmasını sağladığını belirten Kale, “ÇEDES projesiyle MEB’in yetkisinin gasbı da söz konusu” dedi.  MEB’in çocuklardan ve gençlerden sorumlu bakanlık olmasının Anayasa’da da karşılığı olduğunu dile getiren Kale “1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre çocuklarla ilgili eğitimin sürdürülmesinden, gözetiminden, denetiminden sorumlu bakanlık Milli Eğitim Bakanlığıdır. MEB kendi görev ve yetkilerini açık bir şekilde Diyanet İşleri Başkanlığı ile paylaşmakta ve Gençlik ve Spor Bakanlığı da sürece dahil edilmektedir” ifadelerini kullandı.

Projenin öğrencilerin okul içi ve dışı zamanlarını ele geçirmeye zemin hazırlayan niteliğine dikkat çeken Kale “Öğrencilerin rızası ve velilerin onayı alınmadan ders saatleri dışında yapılması planlanan bu etkinliklere katılım zorunluluğu getirilmesi hukuken mümkün değildir. Hiçbir kimse veya organ, dayanağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisini kullanamaz” dedi.

Kaynak: https://www.gazetekritik.com/egitim/cedese-karsi-ortak-mucadele-cagrisi-okullar-dini-etkinlik-h170916.html

Benzer İçerikler
Son Dakika

Hatipoğlu’ndan su indirimi ve yatay mimari müjdesi

2 Mins read
AK Parti’nin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nebi Hatipoğlu, ulusal bir televizyon kanalında gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un konuğu oldu. Ersoy’un yerel seçim…
Son Dakika

Odunpazarı’nda şubat ayı meclis toplantıları başladı

1 Mins read
Gerçekleştirilen meclis toplantısında 5 gündem maddesi görüşüldü. Görüşülen gündem maddelerinden biri Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü 91 No’lu Orman Kadastro Başmühendisliği’nin 08.01.2024 tarih…
Son Dakika

ÖZEL'DEN İYİ PARTİ'NİN BİLLBOARDLARININ İBB TARAFINDAN ENGELLENMESİNE:“GEREKLİ MÜDAHALEYİ YAPARIM”

7 Mins read
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kültür merkezi açılışındabasın mensuplarının sorularını yanıtladı. Genel Başkan Özgür Özel, İYİ Parti Genel…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir