Kategori arşivi: Son Dakika

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakan Dilan Yeşilgöz, Hamas destekçisi Avustralyalı vaiz Hoblos’un ülkeye girişine izin vermedi

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, Hamas’a destek verdiğini açıklayan Avustralyalı Müslüman vaiz Mohamed Hoblos’un ülkeye girişine izin vermedi. Yeşilgöz, “İfade özgürlüğü büyük bir değer ama aşırı fikirlerin propagandasını yapan insanlara Hollanda’da yer yok” dedi.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Hoblos’un, Dava Grubu (Dawah Groep) adlı bir vakıf tarafından, Cumartesi günü Utrecht kentindeki bir etkinliğe konuşmacı olarak çağrılması, Hollanda’da tartışma yarattı.

Ülkenin önde gelen gazetelerinden De Telegraaf, İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılar sonrası Hamas’a destek açıklaması yapan Avustralyalı vaizin, radikal görüşlere sahip olduğunu ve nefret söylemi yaydığını yazdı. Gazete, “terör eylemlerine destek verdiği” gerekçesiyle Almanya’nın, Hoblos’un ülkeye girişine izin vermediğini duyurdu.

Bunun üzerine Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, radikal söylemleri nedeniyle Mohamed Hoblos’un kente gelişini istemediğini açıkladı.

Sosyal demokrat politikacı, Hollanda medyasına yaptığı açıklamada, “Kentimizde diyalog ve ifadeye her zaman yer vardır ancak şiddet çağrılarına ve nefret söylemine yer yoktur” dedi.

Hollanda Temsilciler Meclisi’ndeki beş sağcı parti de, Hoblos’un, “demokratik hukuk düzenini baltalayan ve kamu düzeni ile güvenliğine tehdit oluşturabilecek” açıklamalar yapmasından endişe duyduklarını bildirdi.

Sağ partiler, Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz’den, Avustralyalı vaizin Hollanda’ya gelişine izin vermemesini istedi.

Bakan Yeşilgöz, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin aranan kişiler ya da aşırılık yanlıları hakkında veri paylaştığı Schengen Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olduğu gerekçesiyle, Hoblos’un Hollanda’ya girişine izin vermedi.

Alman makamlarının da, Perşembe günü bir etkinliğe davet edilen Hoblos’un ülkeye girişini reddettiği bildirildi.

Hoblos’u Hollanda’ya davet eden Dava Grubu Vakfı, tepkileri yersiz buluyor. Vakfa göre, Avustralyalı vaizle ilgili endişeler gerçeği yansıtmıyor.

Özellikle sosyal medya üzerinden verdiği vaazlarla gündeme gelen Mohamed Hoblos, çok sayıda takipçiye sahip bir isim.

Hoblos, 7 Ekim saldırıları sonrası, Sydney’de verdiği bir vaazda, AB tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen Hamas’a destek açıklaması yapmıştı. Hoblos, “gerçek Müslümanların Hamas’ı asla kınamayacağını” vurgulamıştı.

Hollanda medyasına göre, Avustralyalı vaizin 2018 yılındaki bir vaazında söylediği, “ibadetini yerine getirmeyen insanların Allah katında, çocuk tecavüzcülerinden daha değersiz olduğu” yönündeki sözleri de tartışma yaratmıştı.

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakan Dilan Yeşilgöz, Hamas destekçisi Avustralyalı vaiz Hoblos’un ülkeye girişine izin vermedi

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, Hamas’a destek verdiğini açıklayan Avustralyalı Müslüman vaiz Mohamed Hoblos’un ülkeye girişine izin vermedi. Yeşilgöz, “İfade özgürlüğü büyük bir değer ama aşırı fikirlerin propagandasını yapan insanlara Hollanda’da yer yok” dedi.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Hoblos’un, Dava Grubu (Dawah Groep) adlı bir vakıf tarafından, Cumartesi günü Utrecht kentindeki bir etkinliğe konuşmacı olarak çağrılması, Hollanda’da tartışma yarattı.

Ülkenin önde gelen gazetelerinden De Telegraaf, İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılar sonrası Hamas’a destek açıklaması yapan Avustralyalı vaizin, radikal görüşlere sahip olduğunu ve nefret söylemi yaydığını yazdı. Gazete, “terör eylemlerine destek verdiği” gerekçesiyle Almanya’nın, Hoblos’un ülkeye girişine izin vermediğini duyurdu.

Bunun üzerine Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, radikal söylemleri nedeniyle Mohamed Hoblos’un kente gelişini istemediğini açıkladı.

Sosyal demokrat politikacı, Hollanda medyasına yaptığı açıklamada, “Kentimizde diyalog ve ifadeye her zaman yer vardır ancak şiddet çağrılarına ve nefret söylemine yer yoktur” dedi.

Hollanda Temsilciler Meclisi’ndeki beş sağcı parti de, Hoblos’un, “demokratik hukuk düzenini baltalayan ve kamu düzeni ile güvenliğine tehdit oluşturabilecek” açıklamalar yapmasından endişe duyduklarını bildirdi.

Sağ partiler, Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz’den, Avustralyalı vaizin Hollanda’ya gelişine izin vermemesini istedi.

Bakan Yeşilgöz, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin aranan kişiler ya da aşırılık yanlıları hakkında veri paylaştığı Schengen Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olduğu gerekçesiyle, Hoblos’un Hollanda’ya girişine izin vermedi.

Alman makamlarının da, Perşembe günü bir etkinliğe davet edilen Hoblos’un ülkeye girişini reddettiği bildirildi.

Hoblos’u Hollanda’ya davet eden Dava Grubu Vakfı, tepkileri yersiz buluyor. Vakfa göre, Avustralyalı vaizle ilgili endişeler gerçeği yansıtmıyor.

Özellikle sosyal medya üzerinden verdiği vaazlarla gündeme gelen Mohamed Hoblos, çok sayıda takipçiye sahip bir isim.

Hoblos, 7 Ekim saldırıları sonrası, Sydney’de verdiği bir vaazda, AB tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen Hamas’a destek açıklaması yapmıştı. Hoblos, “gerçek Müslümanların Hamas’ı asla kınamayacağını” vurgulamıştı.

Hollanda medyasına göre, Avustralyalı vaizin 2018 yılındaki bir vaazında söylediği, “ibadetini yerine getirmeyen insanların Allah katında, çocuk tecavüzcülerinden daha değersiz olduğu” yönündeki sözleri de tartışma yaratmıştı.

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakan Dilan Yeşilgöz, Hamas destekçisi Avustralyalı vaiz Hoblos’un ülkeye girişine izin vermedi

Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz, Hamas’a destek verdiğini açıklayan Avustralyalı Müslüman vaiz Mohamed Hoblos’un ülkeye girişine izin vermedi. Yeşilgöz, “İfade özgürlüğü büyük bir değer ama aşırı fikirlerin propagandasını yapan insanlara Hollanda’da yer yok” dedi.

BBC Türkçe’nin haberine göre, Hoblos’un, Dava Grubu (Dawah Groep) adlı bir vakıf tarafından, Cumartesi günü Utrecht kentindeki bir etkinliğe konuşmacı olarak çağrılması, Hollanda’da tartışma yarattı.

Ülkenin önde gelen gazetelerinden De Telegraaf, İsrail’de 7 Ekim’de düzenlediği saldırılar sonrası Hamas’a destek açıklaması yapan Avustralyalı vaizin, radikal görüşlere sahip olduğunu ve nefret söylemi yaydığını yazdı. Gazete, “terör eylemlerine destek verdiği” gerekçesiyle Almanya’nın, Hoblos’un ülkeye girişine izin vermediğini duyurdu.

Bunun üzerine Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma, radikal söylemleri nedeniyle Mohamed Hoblos’un kente gelişini istemediğini açıkladı.

Sosyal demokrat politikacı, Hollanda medyasına yaptığı açıklamada, “Kentimizde diyalog ve ifadeye her zaman yer vardır ancak şiddet çağrılarına ve nefret söylemine yer yoktur” dedi.

Hollanda Temsilciler Meclisi’ndeki beş sağcı parti de, Hoblos’un, “demokratik hukuk düzenini baltalayan ve kamu düzeni ile güvenliğine tehdit oluşturabilecek” açıklamalar yapmasından endişe duyduklarını bildirdi.

Sağ partiler, Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz’den, Avustralyalı vaizin Hollanda’ya gelişine izin vermemesini istedi.

Bakan Yeşilgöz, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin aranan kişiler ya da aşırılık yanlıları hakkında veri paylaştığı Schengen Bilgi Sistemi’ne kayıtlı olduğu gerekçesiyle, Hoblos’un Hollanda’ya girişine izin vermedi.

Alman makamlarının da, Perşembe günü bir etkinliğe davet edilen Hoblos’un ülkeye girişini reddettiği bildirildi.

Hoblos’u Hollanda’ya davet eden Dava Grubu Vakfı, tepkileri yersiz buluyor. Vakfa göre, Avustralyalı vaizle ilgili endişeler gerçeği yansıtmıyor.

Özellikle sosyal medya üzerinden verdiği vaazlarla gündeme gelen Mohamed Hoblos, çok sayıda takipçiye sahip bir isim.

Hoblos, 7 Ekim saldırıları sonrası, Sydney’de verdiği bir vaazda, AB tarafından “terör örgütü” olarak kabul edilen Hamas’a destek açıklaması yapmıştı. Hoblos, “gerçek Müslümanların Hamas’ı asla kınamayacağını” vurgulamıştı.

Hollanda medyasına göre, Avustralyalı vaizin 2018 yılındaki bir vaazında söylediği, “ibadetini yerine getirmeyen insanların Allah katında, çocuk tecavüzcülerinden daha değersiz olduğu” yönündeki sözleri de tartışma yaratmıştı.

Ünlüce: “Üreticimizi desteklemeye kararlıyız”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ayşe Ünlüce, seçim çalışmaları kapsamında Eskişehir Ticaret Borsası’nı ziyaret etti.

Ünlüce, ziyaret ile ilgili yaptığı açıklamada; “Eskişehir Ticaret Borsası’nı ziyaret ederek Başkanımız Ömer Zeydan, borsa yönetimi, meclis üyeleri ve üreticilerimizle bir araya geldik. Kırsalda çiftçimizin yaşadığı zorlukları en iyi bilen kişilerden biriyim. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üreticimizi desteklemeye kararlıyız. Misafirperverliği için Sayın Zeydan’a ve üreticilerimize teşekkür ediyorum.” dedi.

Yol Güvenliği İçin Profesyonel Sürücü Kursu Deneyimi

Yaşadığımız çağda sürücü olmanın önemi gittikçe çok daha önemli bir hal alıyor. Sürücü olma sürecinde ilk adımı atmaya karar verenler için ise sürücü kursu önemli bir role sahiptir. Sürücü olmak, özgürlüğü ve bağımsızlığı simgeler. Bu önemli yeteneği kazanmak için doğru adımları atmak ve güvenli bir sürücü olmak gereklidir.

Özel direksiyon dersi ise bireylere kişiselleştirilmiş bir eğitim sunarak daha yetkin ve güvenli sürücüler olmalarını hedefler. Başarılı bir sürücü olabilmek adına sürücü kursu seçimine dikkat edilmelidir. İş, sosyal hayat ve seyahat gibi alanlarda kendini ifade etmek ve bağımsız hareket etmek isteyen bireyler için sürücü ehliyeti, vazgeçilmez bir araç haline gelmiştir.

İş dünyasında mobilite, iş arama süreçlerinde avantaj sağlar ve birçok sektörde istihdam kapılarını açar. Bu kurslar, trafik kuralları, araç kullanımı ve sürüş becerileri gibi konularda kapsamlı eğitimler sunar. Uygun kurs seçiminden sürücü kursu hizmet belgelerine kadar merak ettiklerinize yanıt bulacaksınız. Fiyatlandırmadan, özel direksiyon dersi almanın avantajlarına kadar değişen tüm konulara, bu yazıda değineceğiz.

Sürücü Kursu Hizmet Belgeleri Nelerdir?

Sürücü kurslarının faaliyet gösterirken yasal ve kalite standartlarını sağlamak amacıyla sahip olması gereken çeşitli belgeler bulunmaktadır. İşte gerekli olan sürücü kursu hizmet belgeleri:

Eğitim izin belgesi
Eğitim programı onay belgesi
Uygulamalı eğitim ve sınav belgeleri
Eğitim materyalleri belgeleri
Kurum tanıtım belgesi

Bu belgeler, sürücü kurslarının kaliteli, güvenilir ve yasal bir şekilde hizmet vermesini sağlamak adına önemlidir.

Hangi Ehliyet Kursunu Almalıyım?

Sürücü adaylarının sıkça karşılaştığı bir sorun da hangi ehliyet kursunu seçmeleri gerektiğidir. Bu noktada, bireylerin ihtiyaçlarına ve yaşadıkları bölgeye en uygun kursu seçmeleri çok önemlidir. Farklı ehliyet sınıfları ve kurs programları, herkesin ihtiyaçlarına uygun seçenekler sunar.

Sürücü Kursu Fiyatları

Sürücü ehliyeti, bireylerin kişisel özgürlüklerini artırmakla kalmaz, aynı zamanda iş olanaklarını genişleten bir önemli belgedir. Genel olarak sürücü kursu fiyatları sürücü adayları için ehliyet sahibi olma sürecinde önemli bir faktördür. Bu fiyatlar, genellikle kursun içeriği, eğitmen kalitesi ve sağlanan imkânlar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterir.

Bu nedenle, sürücü kursu seçerken dikkatlice değerlendirme yapmak önemlidir. Sürücü kursu fiyatları, genellikle kursun süresine, içeriğine ve hizmet kalitesine bağlı olarak değişir. Sürücü kurslarının sunduğu imkânlar da fiyatlandırmada etkili olabilir.

Uygun fiyatlı bir sürücü kursu seçerken sadece maliyeti değil, kursun kalitesini de göz önünde bulundurmak önemlidir. Sürücü kursu fiyatları, ehliyet sahibi olma sürecinde dikkate alınması gereken önemli bir faktördür. Ancak, sadece uygun fiyatlı olana odaklanmak yerine, kaliteli bir eğitim sunan bir sürücü kursunu tercih etmek, uzun vadede daha güvenli bir sürücü olma açısından daha değerli olabilir.

Neden İstanbul’da Direksiyon Dersi Almalısın?

İstanbul, yoğun trafiği ve farklı coğrafi yapılarıyla sürücüler için benzersiz bir deneyim sunar. İstanbul’da direksiyon dersi almak, öğrencilere çeşitli trafik senaryolarıyla başa çıkma becerisi kazandırır. Bu da sürücülerin daha yetkin ve güvenli olmalarına yardımcı olur.

Özel Direksiyon Eğitimi Nerede Yapılır, Güzergâh Nasıl Belirlenir?

Bireylere kişiselleştirilmiş bir öğrenme deneyimi sunar. Daha başarılı olabilmek adına özel direksiyon dersi genellikle sürücü adayının yaşadığı bölgeye ve güzergâh taleplerine bağlı olarak belirlenir. Bu sayede, öğrencilerin özel ihtiyaçlarına uygun bir eğitim alması sağlanır.

Özel Direksiyon Dersi Aldıktan Sonra Kaç Saatte Trafiğe Çıkabilirim?

Özel direksiyon dersleri, sürücü adaylarına bireysel olarak verilen eğitimlerdir ve genellikle sürücülük becerilerini geliştirmeye odaklanır. Sürücü adaylarının özel direksiyon dersi aldıktan sonra trafiğe ne kadar sürede çıkabilecekleri, kişisel yeteneklerine, öğrenme hızına ve pratik yapma sıklığına bağlıdır.

Sürücü kursları kurallara uygun davranan sürücüler yetiştirmeyi başarıyor. Bununla birlikte özel direksiyon dersi, genellikle sürücü adayının eksik olduğu konularda özel olarak odaklanılmasını sağlar. Sürücü kursları genellikle sürücü adaylarını sınavlar ve pratik uygulamalarla donatarak güvenli ve bilinçli sürücüler olarak yetiştirmeyi hedefler.

Sürücü adayları hedefine ulaştıktan sonra sürücüler tarfige huzurla çıkabilirler. Ülkemizde pek çok noktada bulunan kurslardan özel direksiyon dersi aldıktan sonra trafiğe çıkma süreleri kişisel faktörlere dayalı olarak değişebilir. Bu süreç, sürücü adayının öğrenme hızına ve öğrendiklerini pratiğe dökme becerisine bağlı olarak değişiklik gösterir.

BES Genel Başkanı Özer Avanaş, “2024 Ocak ayı içerisinde yoksulluk sınırı 56 bin 942 lira olarak tespit edilmiştir”

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Araştırma Merkezi; açlık sınırını 21 bin 953 lira, yoksulluk sınırını 56 bin 942 lira ve bekar bir çalışanın yaşama maliyetini ise 26 bin 712 lira olarak belirledi.

BES Genel Başkanı Özer Avanaş,  BES Araştırma Merkezi’nin tespit ettiği ocak ayı açlık ve yoksulluk sınırına ilişkin şunları söyledi:

“YOKSULLUK SINIRI 56 BİN 942 LİRA OLARAK TESPİT EDİLMİŞTİR”

“Gıda madde fiyatları üzerinden yapılan hesaplamaya göre?dört kişilik bir memur ailesinin sağlıklı beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Ocak 2024 için 21 bin 953 lira, tek bir (bekâr) çalışanın yaşam maliyeti ise 26 bin 712 lira olarak tespit edilmiştir. Yine 2024 Ocak ayı içerisinde  gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu aylık harcamalarının toplam tutarı kısacası yoksulluk sınırı 56 bin 942 lira olarak tespit edilmiştir.  

Merkez Bankası 2024 yılı için enflasyon tahminini mayıs ayında yüzde 73,0, hükümetin OVP’de ise 2025 yılı için yüzde 15,2 olarak açıklanmıştır.  Hükümet 2024 yılı için memurlara yüzde 25, 2025 yılı için toplam yüzde 11 teklif ile kendi enflasyon beklentilerinin bile altında kalmıştır. 

“2002 YILINDA EMEKLİ AYLIKLARININ ASGARİ ÜCRETE ORANI; 1.31, 2024 YILINDA İSE 0.59’A GERİLEMİŞTİR”

Kamu emekçilerine ve emeklilerine 2023 yılının ikinci yarısı olan temmuz ve aralık dönemindeki yaşanan aşırı fiyat artışlarından kaynaklanan gelir kaybını oluşturan yüzde 37,57 enflasyon farkına (enflasyon farkı zam değildir) toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan yüzde 15 zammını ekleyerek yüzde 49,25 maaş artışı yaptığını müjdeleyen iktidar, aynı oyunun akşam pazarlarının geç saatlerine mahkûm ettiği milyonlarca emekliye de yapmakta bir beis görmemiştir. 

Yıllar itibarıyla emekli aylıklarındaki değişime bakıldığında; 2002 yılında emekli aylıklarının asgari ücrete oranı; 1.31. 2003 yılında, 1.47 iken; 2023 yılında bu oran 0.88’e, 2024 yılında ise 0.59’a gerilemiştir.

“’MÜJDE’ OLARAK AÇIKLANAN HER İYİLEŞTİRMENİN EMEKLİLERİN YAŞADIĞI AŞIRI MAĞDURİYETİ ORTADAN KALDIRMAYACAĞI BİLİNMELİDİR”

İktidarın her ücret artış döneminde daha fazla açlığa mahkûm edildiği ve büyük bir müjde olarak sunulan açıklamalarla emeklilerin durumunun düzelmeyeceği ve düzelemeyeceği ortadadır.  Peki emekliler ve emekli aylıkları nasıl gelindi? 2008 yılında yine büyük bir müjde olarak sunulan 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Reform kanunuyla emekli aylığı bağlama kriterleri olan; güncelleme katsayısı, aylık bağlama oran, emekli aylıklarında alt sınır, emekli aylıklarının artırılma yöntemi, emekliler aleyhine değiştirilmiştir.

 5510 sayılı kanunda yapılan ve yaşanan mağduriyetin asıl sebebi olan bu yapısal sorunlar giderilmeden, emekliler lehine yeniden bir düzenleme yapılmadan ve emekli aylıkları insan onuruna yaraşır bir düzeye getirilmeden ‘müjde’ olarak açıklanan her iyileştirmenin emeklilerin yaşadığı aşırı mağduriyeti ortadan kaldırmayacağı ve emeklilerin kabusu olmaya devam edeceği bilinmelidir.”

Dünya Sağlık Örgütü'nden sağlık alanında 'yapay zeka' uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlık alanında ChatGPT gibi uygulamaların kullanımında dikkatli olunması çağrısı yaptı.

DSÖ’den yapılan yazılı açıklamada, yapay zekanın, hastalığın teşhisi gibi sağlık alanında kullanımının yaygınlaştığına işaret edildi.

Açıklamada, ChatGPT, Google Bard gibi Büyük Dil Modellerinin (LLM) yetersiz şartlara sahip ortamlarda hastalığın teşhisine yardımcı olmasının yanı sıra beraberinde riskler de barındırdığı için kullanımında dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.

DSÖ’nün, sağlık çalışmalarına katkı sağlaması için LLM kullanılması konusunda “hevesli” olduğu vurgulanan açıklamada, ancak test edilmemiş sistemlerin hızla benimsenmesinin hataya yol açabileceği ve hastalara zarar verebileceği kaydedildi.

Açıklamada, LLM’in tutarlı şekilde uygulanmadığına dair endişelerin bulunduğu ve bu uygulamanın yapay zekaya olan güveni de aşındırabileceği aktarıldı.

Söz konusu teknolojilerin güvenli, etkili ve etik yollarla kullanılması için titizlik gerektiğine işaret edilen açıklamada, yapay zekanın beslenmesi için kullanılan verilerin yanıltıcı veya yanlış bilgiler üretebileceği konusunda uyarıda bulunuldu.

Açıklamada, LLM’nin, halk için güvenilir sağlık bilgilerinden ayırt edilmesi zor olan metin, ses veya video içeriği şeklinde oldukça ikna edici dezenformasyon üretmek ve yaymak için kötüye kullanılabileceği vurgulandı.

Kuzey Ormanları'nda yeni bir çevre katliamı yolda

15 milyona yakın ağacın yok edildiği Kuzey Otoyolu Projesi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı’nın ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçecek 120 kilometrelik Gebze-Çatalca demiryolu projesini duyurdu.

Dört yıllık proje 

Cumhuriyet’ten Şeyda Öztürk’ün haberine göre, ihalesi bu yıl, tamamlanması ise 2028’de beklenen projeyle birlikte alanda ayrıca birçok yol inşa edilecek. Bakan Uraloğlu’nun açıklamasına göre tren projesi kapsamında 29 viyadük, 11 aç-kapa yapısı ve 21 tünel yapılacak.

Uraloğlu, “Gebze-Çatalca demiryolu güzergâhı, Marmaray hattının Çayırova mevkisinden ayrılarak, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan sonra kuzeye yönelerek, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü geçerek İstanbul Havalimanı’na ulaşıyor ve devamında Halkalı-Kapıkule hattına bağlanıyor” dedi. Çevreciler projeye ilişkin, “İstanbul’un nefesini ve su kaynağını yok etmeye devam ediyorlar” uyarısında bulundu.

Kuzey Ormanları Savunması’nın sosyal medya hesabında da “Kuzey Ormanları’na yeni yıkım ‘müjdesi’. Ulaştırma ve altyapı bakanı, 3. Köprü’den geçecek demiryolunun 120 km uzunluğunda olacağını, hatta yük ve yolcu taşıması yapılacağını ifade etti. Kuzeyde orman kalmayana kadar devam…” mesajı paylaşıldı.

“Tek bir ağaca bile dokunulmamalı”

Konuya ilişkin Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Kuzey Ormanları Savunması’ndan Başar Alipaça, Kuzey Ormanları’nda 10 yıl içerisinde ikinci yıkımın yapılacağına dikkat çekti.

Mega projelerin İstanbul’un kuzeyini beton ve asfalta boğduğunu vurgulayan Alipaça, “Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Kuzey Marmara Otoyolu ve İstanbul Havalimanı’nın açtığı derin yaralar hâlâ İstanbul kuzeyini betona ve asfalta çevirmeye devam ederken bunun üzerine bir yara daha açmak Kuzey Ormanları’nın en önemli mevkilerinin büyük ölçüde tamamen yok olmasına sebep olmak demektir” ifadelerini kullandı.

Kuzey Ormanları’nın İstanbul’u kuraklık başta olmak üzere doğal afetlere karşı koruyacak tek savunma gücü olduğunu söyleyen Alipaça şöyle konuştu:

“Kuzey Ormanları ve kırsalında katı bir inşaat yasağı getirilmesi gerekirken, iktidar küresel sermaye güçlerine hareket kolaylığı sağlayacağım diyerek yine kendi ormanlarında yıkım yapmaya hazırlanmaktadır. İstanbul temiz hava ve suyunu karşıladığı ormanların en az beşte birini kaybetmiş ağır hasta bir şehir durumdadır. İstanbul’un daha fazla ‘çılgın’ projeye değil, yaralı da olsa önemli büyüklükteki orman varlığını korumaya ihtiyacı vardır. Buranın yakın bir gelecekte yaşanmaz bir şehir haline gelmemesi için değil bir yara daha açmak, tek bir ağaca daha dokunulmamalıdır.”

Soğuk hava diğer hastalıklara yol açar mı?

Soğuk havanın kalp üzerindeki etkisini anlatan Kardiyoloji Uzm. Dr. Celal Kırdar, mevsimler arasında yaşanan ani ısı değişiklikleri sağlımızı etkileyebiliyor. Kış aylarında ve kışın en soğuk olduğu dönemlerde kalp krizi oranında artışlar görülmektedir. Soğuk havanın etkisi ile kan damarlarında büzüşme ve daralma olur. Bu daralma kalp ve damar sisteminde bazı sorunlara neden olur. Kalp vücuda oksijen bakımından zengin kanı pompalamak için daha fazla çalışmak zorunda kalır.

Soğuk hava diğer hastalıklara yol açar mı?

Soğuk havalar ile birlikte grip ve zatürre gibi hastalıkların görülme olasılığı arttığını belirten Kırdar, “ Bu tür hastalıklar özellikle kronik kalp hastalığı olanlarda çok ağır seyretmekle birlikte kalp yetersizliği hastalarının stabil olan durumunun bozularak hastaneye yatmalarına ve hatta ölüme kadar ilerleyebilir. Kronik hastalığı olan hastaların grip ve zatürre aşılarını yaptırmaları bu riskin azalmasında çok önemlidir.” sözleriyle grip ve zatürre aşılarının yapılmasının önemine dikkat çekti.

Kalp hastalarında ne oluyor?

Kırdar, soğuk havanın kalp hastalarındaki etkisini şöyle anlattı;

“Kalp hastalarında eğer vücut sıcaklığınız düşerse kalbimiz bu sıcaklığı sağlaması için organlarımız ve kolumuz, bacağımız, bütün kaslarımız daha çok çalışmak zorunda kalır, kalbi hızlandırır, daha fazla kan göndermek için, daha fazla çalışır ve sonunda yorgun düşebilir. Sağlıklı kişide belki bu hiçbir soruna yol açmayabilir ancak kalp yetmezliği olan koroner arter hastalığı, hipertansiyonu olan kişilerde bu kalbi zorlayan bir etkendir.

Soğuk havalarda kalp sağlığını korumak için önerileriniz nelerdir;

1.Yürüyüş için öğlen saatlerini tercih edin.

2.Göğsün ön bölgesine soğuk havanın direkt gelmesini engelleyin, montunuzun önünü kapalı tutun

3.Dışarı çıkarken boyun bölgesini içine alacak kaşkol gibi aksesuarlar kullanın.

4.Kalın ve sıcak tutacak kıyafetler giyin.

5.Bağışıklık sistemini kuvvetlendirecek gıdalar tüketin.

6.Düzenli beslenmeye ve sıvı alımına özen gösterin.